Günümüzde kanser hem dünya hem ülkemiz için ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almaktadır. Dünya genelinde yaklaşık her 6 ölümden biri, ülkemizde ise her 5 ölümden biri kanser nedeniyle gerçekleşmektedir.
Kanserden ölümlerin yaklaşık üçte biri; tütün kullanımı, yüksek beden kitle indeksi (fazla kilolu ya da şişman/obez olma), meyve ve sebzeden fakir beslenme, yetersiz fiziksel aktivite ve alkol tüketimi gibi başlıca beş davranışsal ve beslenme ile ilgili risk faktöründen kaynaklanmaktadır. Oysa günümüzde kanserlerin %30-50’ye yakınının, risk faktörlerinden kaçınma ve mevcut kanıta dayalı önleme stratejilerinin uygulanması yoluyla önlenebilir durumda olduğu bilinmektedir. Ayrıca, erken tanı konmuş ve uygun şekilde tedavi edilmişse birçok kanserin iyileşme olasılığı da yüksektir.
Ülkemizde Yürütülen “Kanserde Erken Teşhis” Programları
Ülkemizde Dünya Sağlık Örgütü tarafınca taranması önerilen; meme, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanserleri için, toplumun kaynaklarına ve hastalık yüküne uygun olarak tarama programları yürütülmektedir. Ülke genelinde kanser taramaları; Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) , Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM) ve Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) de ücretsiz olarak yapılmaktadır. Erken teşhiste en önemli faktör, kişinin bu konuda bilinçlendirilmesidir. Erken tanı için aşağıdaki yöntemler uygulanmaktadır
Meme kanseri tarama programında;
20-40 yaş arası kadınlara; verilen eğitimlerle ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapmaları meme kanseri belirtilerden biri görüldüğünde ise vakit geçirmeden doktora başvurmaları gerektiği öğretilmektedir. Ayrıca iki-üç yılda bir sağlık kuruluşlarında meme muayenesi olunmalıdır.
40-69 yaş arası kadınlar; Ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapılmalı, yılda bir sağlık kuruluşlarında meme muayenesi olunmalı ve iki yılda bir mamografi çektirilmelidir.
Kalın bağırsak kanseri taramaları, 50-70 yaş arasındaki kadın ve erkeklere 2 yılda bir gaitada gizli kan testi (GGT) yapılmakta, 10 yılda bir kolonoskopi önerilmektedir. Ailede kalın bağırsak kanseri öyküsü olanlarda ise tarama 40 yaşından itibaren yapılmaktadır. Dışkıda gizli kan saptanıp kolonoskopi yapılan kişilerde henüz kanserleşmemiş polip halindeki tümörler tespit edilerek kanser gelişmesi önlenebildiği gibi, kanser gelişmiş olan olgularda da erken teşhis ile ölüm oranları azaltılmaktadır.
Rahim ağzı kanserleri taramaları, 30 - 65 yaş arası tüm kadınlarımıza 5 yılda bir HPV-DNA ve smear testi yapılmaktadır.
Tüm bu tarama programlarımızda tarama sonrası pozitif çıkan kişilerin tanı ve tedavisi için Kanser Dairesi Başkanlığı’nca 81 il’e yönelik hastaların yönlendirileceği ve tanıdan tedaviye Avrupa Birliği kriterleri çerçevesinde hizmetler veren merkezlere gönderilmektedir.